Öncelikle herkese selamlar okuyucularımıza iyi okumalar dilerken yazımın doğru bir biçimde algılanmasını talep ediyor ve umuyorum.Malum günümüz Türkiyesinde yazılanları çizilenleri doğru algılamak pek mümkün olmuyor malesef ama umudumuzu yitirmiyoruz anlatana kadar devam edeceğiz yılmadan, susmadan, korkmadan anlatacağız.Hem de anlamak istemeyenlere bile...
Şimdi gelelim konumuzun özüne özütüne..Siz değerli takipçilerimizin, okurlarımızın bildiği üzere Gemlik Kitap Limanı adı altında gerçekleşen bir fuar mevcut.Adı da aslında kitap fuarı. Bu fuarda yazarlar kitaplarını okuyucular ile buluşturuyor, aynı zamanda okuyuculara bir adım daha yakın olabilmek adına yapılmış bir kültür mirasıda diyebiliriz. Ancak Gemlik Belediyesi ve Kent Konseyi önderliğinde yapılması planlanan bu fuara her gün bir gölge düşüyor.Nasıl mı? Bir gün gelen konuklar siyaset yapıyor hoop kamuoyu karışıveriyor sonra ayıkla pirincin taşını insanlar ikilem içerisinde kalıyor. Bir diğer gün başka bir tartışma çıkıyor Gemlikli yazarlar mı yoksa Gemlik'in önünden bir kere de olsa geçmiş yazarlar mı?Sonra günlerce bunlar tartışılıyor.Hepsini duyduk gördük işittik izledik. Ama öyle bir konu ve konuk var ki ne işittiğimize inanabildik nede gördüklerimize " yok artık o kadar da değildir " dedik ama gerçekten o kadarmış, tıpkı göründüğü kadar. Neymi bahsettiğim konu hemen açıklayayım Gemlik Kent Konseyi Başkanı sevgili Sedat Akkuş söyleşi koltuğuna oturmuş " Gençler ve Siyaset " konulu söyleşi yapıyor.Hemde kimin ile derseniz? Yazdığı kitaplar bugüne kadar hep tartışılmış " Türk diye bir ırk yoktur , Türküm demek ırkçılıktır , böyle söylemleri asla kabul etmiyorum " diyen bir yazar olan Erol Erkılınç ile. Hem de Gemlik'li yazar statüsünde.Çok ilginç geldi açıkcası bana.Neden mi? Hadi onuda açıklayalım vakit kaybetmeden.
Yazdığı kitap içerisinde sadece Gemlik adı geçiyor diye Gemlik'li yazar olarak nitelendirilen ve Belediye Başkanı Şükrü Deviren başta olmak üzere bir çok siyasi ile yakınlığı dillenen bir yazar ile Türk Milliyetçisi olan geçmiş dönem İyi Parti Gemlik Belediye Meclis Üyeliği yapan ayrıca yaptığı muhalefet çıkışları ile her hafta siyasetin gündemine oturan Sedat Akkuş ile.. Bu konuda ya da konuklarda ne gibi yanlışlık var herşey kılıfına uygun yapılabilir diyebilirsiniz. O zaman gelelim yanlış olan kısımlara.
İlk önce Kent Konseyi Başkanı Sedat Akkuş'tan başlayalım isterseniz. Kitap fuarı öncesi ve fuar süreci boyunca yapılan etkinliklerde ön planda olduklarını her seferinde dile getiren ayrıca Belediye varsa bu fuarda bizde varız diyen bir konsey başkanından bahsediyoruz. Ayrıca seçim süresince bahsedilen projeler ile gündeme gelen sanki bir Belediye Başkanı edasıyla projelerini anlatan bir Başkandan bahsediyoruz. Ancak günümüze geldiğimizde projelerden sadece basit olanları gerçekleştiren ve Gemlik'in ihtiyacı olan sıkıntısı olan problemleri en son proje olarak ötelemiş ve sadece gündemdeki konular üzerinden yaklaşım sağlayarak " Başkan bu böyle olmaz. Ey MKS yanlış yapıyorsun. Hey sen bizi yok sayamazsın." gibi söylemler dışında başka bir işe bulaşmamış kanal kanal gezip " ben yapıyorum görün bak " dercesine hareket eden bir konsey başkanından bahsediyoruz. Ayrıca geçtiğimiz günlerde tartışmalara konu olan Koordinatörlük atamasında Belediyeye Kent Konseyi kanunlarından yönetmeliğinden bahseden kent konseyine söylemek lazım kent konseyleri yönetmeliğinde " SİYASET YAPMAK YASAK "dip not olarak paylaşalım belki bir işe yarar zamanı gelince...
Diğer bir konuda ise; Gemlik'li yazarlar adı altında yapılan fuar rezilliği. Şimdi neden rezillik dedin ki diyeceksiniz.Gemlik'te doğmamış,Gemlik'i kendine benimsememiş ve ekmeğini yiyip suyunu içmesine rağmen her fırsatta yasaklı bir ismi dile getirip prim yapmış birini Gemlik'li diye önümüze serilmesine hepimiz seyirci kalıyoruz. Hem de " Türk diye bir ırk yoktur , Türküm demek ırkçılıktır" diyen bir yazardan bahsediyoruz. Ne yazık ki Gemlik'teki değerlerimizi ötekileştirerek bu söylemler adı altında sırf birilerinin eşi dostu diye ön plana çıkan birileriyle ne derece Gemlikli olabiliriz orasıda aşikar...
Gelelim şimdi işin özütüne kitap furarı dediğimiz bu siyaset arenası bittikten sonra bakalım nasıl bir kılıf bulacaksınız bu tipleri göz önüne serebilmek ve güzelleştirebilmek için. Ayrıca Belediye , Kent Konseyi ve yazarlar kısmında bırakalım da bu işleri gerçekten bilenler yapsın bu işten anlayanlar yapsın ve bizler de gittiğimizde öküz altında buzağı aramayalım. Danışmanlar danışmanlığını , belediye asli görevini , kent konseyi halkın menfaatine çıkarlarına sahip çıkmayı , yazarlar da siyaseti bırakıp kitap yazmayı, edebi eserlerini çıkarmayı planlasınlar bizler de bu işin eleştirisel kısmında mesleğimize kalemimize yakışır bir biçimde detaylandırmayı ve halkı bilinçlendirmeyi haber alma özgürlüğü kapsamında bilgilendirmeyi yapalım. Kısacası herkes işini yapsın biz de kalemimizi kılıfında dizginliyebilelim şimdilik benden bu kadar bir sonraki yazıma dek hepiniz kalın sağlıcakla.
Orjinal Habere Git